25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ


Artan tehdit, şiddet ve öldürme olaylarıyla birlikte 25 Kasım biz kadınlar için daha fazla önem kazanıyor.

Sadece kadın olduğumuz için, sokakta, iş yerinde, evde, okulda, otobüste aslında yaşadığımız her yerde sözlü ya da fiziksel tacize, şiddete ve hatta tecavüze uğramak tehlikesiyle karşı karşıya kalıyoruz.

Ülkede her kesim için giderek artan şiddet ortamından da en çok kadınların etkilendiğini söylemek yanlış olmayacaktır. 

Siyasi iktidar sahiplerinin dillerinden düşmeyen kadın karşıtı söylemler, yargı mensuplarının kadına karşı saldırı, yaralama ve öldürme suçlarında zanlılara bol keseden verdikleri indirimler ve medyanın kadın düşmanı her olayda kadını suçlamaya çalışan dili... bu saydıklarımın hepsinin yaşanan olaylardaki etkisi yok sayılamaz.

Ve elbette son olarak oldu bittiye getirilerek meclise sunulan ve yasalaştırmaya çalışılan önergeyle çocuk istismarcılarını aklamaya çalışmaları..

Yaşadığımız haksızlıkların bir kısmı bunlar, bunlarla bitmediği gibi şiddeti ve dozajı da artıyor. Lise öğrencileri sadece bankta oturdukları için intihara sürükleniyor, 9 aylık bebekler tecavüz edilerek öldürülüyor, kadınlar şort giydikleri için tekmelere maruz kalıyorlar.

Bu tip olaylarda siyasi güç sahiplerinin dili, yargının uyguladığı ceza indirimleri ve hatta cezasızlık kararlarıyla yaşanması olası daha vahim olaylara cesaret veriyor.

Kadınları ve çocukları tutsak etmek istedikleri insanca yaşamdan uzak bu zihniyete geçit vermek birilerinin her zaman dediği gibi ''bizim fıtratımızda yok''.

Kadınlar bugüne kadar sahip oldukları tüm hak ve özgürlükler için verdikleri zorlu mücadelelerden sonra ne çocukların ne de kendilerinin hayatını bu zihniyete teslim etmeyeceklerini ''istismarcı aklama'' önergesine karşı binlerle çıktıkları meydanlarda herkese bir kez daha gösterdiler.

Sokaklara dökülen tüm kadınlar tek bir ağızdan ''çocuk istismarcılarını aklatmayacaklarını'' söyleyerek yasa tasarısının geri çekilmesini ve en sonunda iptalini sağladı.

Sevinmek için her zaman erken olsa da, direnmek için, mücadele için asla geç olmadığını bir kez daha gördük.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Ulusal Mücadele Gününde Mirabel Kardeşlerin Dominik diktatörlüğüne karşı mücadelesini hatırlıyor, bu uğurda ölmeyi bile göze almış Patria, Minerva ve Maria Teresa'nın bizlere güç verecek, mücadele etmenin önemini hatırlatacak sözleriyle yazıma son veriyorum.

Dünyanın tüm kadınları için dünyanın tüm kadınlarıyla mücadeleye devam!!

‘’Belki de bize en yakın şey ölüm fakat bu beni korkutmuyor, haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz” (Maria Teresa Mirabel 1936)

“Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü” (Minerva Argentina Mirabel 1926)

“Çocuklarımızın, bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım gerekirse hayatımı da” (Patria Mercedes Mirabel 1924)


Yorumlar