NAKŞİBENDİLİK VE KADIN - 2


Nakşibendilik tarikatında kadının var olmayan durumunu anlamak bir çok ‘’kadın düşmanı’’ açıklamanın da anlamlandırılması açısından önemli.
Nakşibendilik’te kadın, şeytanın dünyadaki yansıması olarak görülüyor demek çok da yanlış olmayacaktır. Nakşilere göre kadın saptırıcı, erkeğe göre eksik, duygularının ve geçici isteklerinin tutsağıdır.
Nakşiler kadınlarla el sıkışmaz ve konuşmazlar. Ancak toplum yaşantısı gereği eğer konuşmak zorunda kalırlarsa kadının yüzüne değil yere bakarlar. Bu öyle sapkın bir zihniyettir ki kadının yüzüne bakmaktan, onunla el sıkışmaktan dahi tahrik olur bunun suçunu da yine kadına yüklerler. Onlara göre bu kadının sapkınlığının suçudur yani erkil zihniyet burada da her zaman olduğu gibi kendi sapkın zihniyetini kadının üzerine yıkmanın bir yolunu bulmuştur.
Yine aynı tarikata mensup bu insanlara göre kadın kesinlikle örtünmelidir, zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamalı ve yolda yürürken erkeğin arkasında yürümelidir. Kadının erkeğin önünde yürümesi de yine şeytana uymaktır. Kadının öğrenmesi gereken tek şey Kuran okumaktır. Anlamak ya da yorum yapmak gibi yetilere ihtiyacı yoktur. Bir kız çocuğu, bizim anlayacağımız şekliyle söylemek istiyorum, ergenliğe girdiği yani ilk reglini olduğu günden itibaren en kısa zamanda evlendirilmelidir. Ev hayatına birazdan değineceğim anca evlilikte erkeğin kadını dövmesinin de suç olmadığını belirtmek isterim.
Nakşilikte çağdaş giyim de suç olduğu gibi eğer kadın evden çıkmak zorunda kalırsa kimsenin tanıyamayacağı şekilde giyinmelidir. Bu ‘’Şeriat ve Kadın’’ yazı dizisinde de açıkça belirttiğim gibi genellikle ‘’burka’’ ya da ‘’çarşaf’’ giymek olarak yorumlanabilir. Yani bir çok karikatüristin ve yazarın da bilmeden de olsa üzerinde durduğu ‘’kadınların birbirinden ayırt edilememe’’ durumu aslında Nakşilerin esas istediği şeydir.
Bu sapkın zihniyetin esas kendini belli ettiği noktalardan ikisine geldik. Bunlardan ilki ev yaşamında kadının yeri. İlk olarak kadınların erkeklerle aynı ortamda bulunması yasak, kadının sesini ve gülüşünü bile duymanın bile erkekleri tahrik edeceğine inanılır. İşin daha da garip yanı kadının giyeceği çamaşırdan yiyeceği yemeğe kadar erkek elinin değdiği şeylerin yasak olmasıdır. Öyle bir sapkınlıktan bahsediyoruz ki sevgili okur başka bir arkadaşınızla konuşurken sesinizi, gülüşünüzü duymaları bile onları tahrik eder.
Ve elbette sapkınlığın esasen en açık tabiriyle sapıklığı açıkça görebileceğimiz yerlerden ikincisi de Nakşilerin ‘’zina’’ anlayışı. Nakşilerde zina 4’e ayrılır. Bunlar;
El zinası; El zinası zannettiğiniz gibi birisini elle taciz etmek değil, erkekler için bir kadınla ya da kadın için bir erkekle el sıkışmaktır. Bu durumda abdest bozulur ve hatta çok uzun süre el sıkışılırsa gusül abdesti alınması gerekir. Tabi bu durumun suçlusu yine kadın olacak erkekle el sıkışan kadın dövülecek eğer bu durum devam ederse sokağa atılması hak görülecektir. Göz zinası ise birisiyle göz göze gelmekle olur. Yani yolda yürürken eğer bir erkekle ya da kadınla göz göze gelirseniz zina yapmış olacaksınız. Zaten Nakşiliğin temel prensiplerinden birisi olan Nazar Ber-Kadem, ayağa bakarak yürümeyi biraz da bu yüzden tavsiye eder. Dil zinası ise kadınlara güzel sözler söylemenin dahi yasaklanması anlamına gelmektedir. Aralarında belki de en ilginç ve saçma olanı ise giysi zinasıdır. Bir kadın eğer erkek eli değmiş bir iç çamaşırı giyerse gizli zina yapmış anlamına gelmektedir.
Yani sevgili okurlar Nakşibendilikte kadın için göreceğimiz tek şey  sapık ve iğrenç bir zihniyetin kadınları ‘’şeytan’’ olarak sınıflandırmasıdır.
Yazının başında bazı sözleri anlamlandırmanın daha kolay olacağını söylemiştim bir kaç örnekle yazımı bitirirken mücadele etmenin kadınlar için sokağa çıkmak, kahkaha atmak olduğunu, mücadele etmenin kadınlar için insanca yaşam, toplum içinse kurtuluştur…

  • ‘’Başı açık kadın perdesiz eve benzer. Ya kiralıktır ya satılık…’’
  • ‘’Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek…’’
  • “Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? Anası ölsün öyleyse”
  • “Her çalışan kadın, gözü doymamış erkek demektir. Bir kadın çalışmayı tercih ederek fuhuşa hazırlık yapmış olur”
  • “Kadınsa o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak”
  • “Hamile kadınların sokakta gezmesi doğru değil”
  • “Bir kadın olarak sus”
  • “Dün bir kanaldaki, yarışma programında sunucu öyle bir kıyafet gitmiş ki olmaz bu yani. Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez” (Bahsi geçen sunucu bu konuşma sonrası işten çıkarıldı)…
  • Münevver Karabulut cinayetinin ardından “Çocuğumuz öyle nereye giderse gitsin olmaz. Yalnız bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya..” dendi…

Yorumlar