Aşağıda küçük bir kısmını paylaştığım "Dijital Çağda Siyaset ve Siyasi Örgütlenme" isimli rapor yaklaşık 20 sayfa uzunluğunda ve ortaya sürülen tüm iddialar bilimsel temellere dayanrılarak açıklanmaktadır. 05.10.2020 tarihinde CHP Manisa İl Örgütü'ne hazırlanmış olup Genel Merkez'deki ilgililerine de iletilmiştir.
Tüm dünyayı ve ülkemizi etkileyen pandemi
süreciyle siyasal örgütlenmeler de bundan sonraki sürecin nasıl olacağı ile
ilgili birçok varsayım ortaya atılmaktadır. Ancak raporda dijitalliğin siyasal
örgütlenmeye etkisi inceleneceği için pandemi süreci ve bunun etkilerine daha
az yer verilecektir. Zaten pandemi süreci de genel hatlarıyla ele alındığında
dijitalleşmeyi hızlandıran bir süreç olarak da değerlendirilebilir.
Siyasal
katılmanın siyasi parti içi etkinlikler, sivil girişimler, seçimlerde oy verme
gibi klasik biçimlerine göre teknolojinin sunduğu yenilikler bireyin ve grupların
siyasal karar ve uygulama sürecine katılım girişimlerini kolay ve ucuz hale
getirmektedir. Yeni teknolojinin demokratik siyasal süreçte politikacılar,
siyasal kurumlar ve halk tarafından kullanılmasına e-demokrasi terimini
yakıştıran coşkunluk kadar, temsili demokrasinin güçlenmesine hizmet edeceği de
ifade edilmektedir.
Bilginin
erişilmesi ve yayılmasında geçmişten bu yana etkili olan sınır, sınırlama ve filtreleme
dolaylısıyla bilgi iktidar yanlısı, yönlendirilmiş ve pahalı bir şeydir. Bu sebeple
dijital devrimin bilgiyi demokratikleştirdiği söylenebilir. Demokrasilerde
özgür birey, tartışma hakkında bilgi sahibi olarak kanaat açıklamaktadır.
İnternet bilginin paylaşılması ve erişilmesini kolaylaştırarak bireylerin
gündeme ilişkin ayrıntılı bilgi edinmesine ve karar alıcıların kamu yararını isabetli
değerlendirmelerine hizmet etmektedir. Ancak internet sayesinde yorumsuz bilgi/haberin
yanı sıra, farklı düşüneler de seçmenin erişimine sunulmaktadır. Ayrıca seçmenin
beklenti ve kanaatleri bu dolaşıma kolaylıkla katılabilmektedir. Temsili
demokrasilerde, vatandaşların seçenekler hakkında asgari bilgiye sahip olduklarına
ilişkin varsayım, bu yolla fiili bir imkân durumuna geçmektedir.
Bilgi
edinme, birey açısından pasif siyasal katılımın ilk adımlarından birisidir.
Dijital araçlar, kişilerin siyasal gündeme ilişkin bilgi edinme yollarını
genişletmiştir. Takip edilecek siyasal parti veya aktörün e-posta listesine
katılmak, sosyal medya hesaplarını takip etmek veya youtube kanalına abone olmak
gibi zahmetsiz işlemler ya da bunlardan sadece bir tanesi bile yeterli olmaktadır.
Bu işlemler ile seçmenler kendi sözlerini önceden daha ulaşılmaz olan siyasetçilere
ulaştırabilmektedirler. Ancak burada önemli bir nokta da siyasetçilerin her
seçmene fikirlerinin önemli olduğunu hissettirmesi gerekliliğidir.
Seçimle
iş başına gelen kişiler ve atanmış görevlilerin karar ve uygulama sürecindeki faaliyetleri,
bilginin hızlı ve kolay dolaşımı dolayısıyla, kamuoyunun haberdar olmasına açık
bir nitelik kazanmıştır. Kamu kurumları ve aktörler açısından, ortaya koydukları
program ve eylemlerin halk desteğine duyduğu ihtiyaç şeffaflaşmayı destekleyen
bir unsurdur. Aynı zamanda seçmenler ve muhalif siyasal gruplar tarafından
iktidarın denetlenmesine hizmet etmektedir. Ancak günümüzde çoğu kamu kurumu
hala tam olarak bir şeffaflık sağlamıştır ya da bunu vaat etmektedir diyemeyiz.
Bu şeffaflığı istemek vatandaşların temel hakları arasında sayılabilmektedir
çünkü kamu kurumlarının işlettiği bütün maddiyat kamuya aittir (yani halka). Bu
durumda internetin de kullanımının artması ile şeffaflık daha kolay
ulaşılabilir bir hedef halini almıştır diyebiliriz.
Dijitalleşme
ile örgütlenme önündeki finansal, coğrafi ve yasal engeller yavaş yavaş ortadan
kalkmaktadır diyebiliriz. Artık Facebook gruplarında bile örgütlenmeler çok
kolay bir şekilde yapılabilmektedir. Aynı duygu ve düşüncelere sahip insanların
kolaylıkla birbirlerini bulabildikleri internet ortamında siyasal partilerin
örgütlenmesi de kolaylaşmıştır. Ancak bu örgütlenme çoğu zaman üyeliğe
yansımamakta internet/sosyal medya özelinde kalmaktadır. Bunun temel sebepleri
arasında bu mecralar üzerinden muhalefet yapmanın çoğu zaman yasal bir
sorumluluğu olmamasıdır. Oluşturulan korku ikliminde sosyal medya üzerinden
yapılan eleştiriler bile bir suç unsuru olabilmekte kişiler bu yorumlar
üzerinden mağduriyet yaşayabilmektedir. Buna bir başka sebep olarak da sosyal
medyada örgütlenmenin kişilerin örgütlenme ve bir arada olma ihtiyaçlarını bir
şekilde giderebiliyor olmasıdır.
CHP
kendi internet sitesi üzerinde ‘online üyelik’ kanalını açmış olsa da daha önce
belirtilen problemlerin güncelliğini koruduğu göz önüne alındığında
örgütlenmenin üyelik özelinde ele alınmaması gerektiği gerçeği ortaya
çıkmaktadır.
Ancak
yerleşik örgütlenme modellerinin kırılması ile kişilerin siyasal ilgileri de
artabilmektedir. Kişiler ortak müşterekler etrafında kendiliğinden
örgütlenebilmektedir. Bu müşterekler çoğu zaman ortak talepler olarak ortaya
çıkmaktadır. Ancak bu örgütlenmeler siyasetten ayrı olduğu için talepler
karşılandığında ya da güncel durum değiştiğinde azalmakta ya da dağılmaktadır.
Siyasi parti üyeliği bu noktada örgütlülüğün devamlılığı için önem arz
etmektedir.
Sosyal
medyada yandaş ve karşıtlar üzerinde yürütülen siyasal rekabet gözlenmektedir.
Bu rekabet, sanal ortamda daha çok paylaşım yaparak gündemde önde olmak,
desteklediği anlayışı tekrarlayıp durmak ve rakip anlayışların sayfalarında ve
paylaşımlarında yorumcu olarak yer alıp eleştiri, tartışma, hakaret ve saptırma
çalışması yapmak şeklinde kendisini göstermektedir. Bunu bir iş olarak veya adanmışlık
duygusuyla yapan kullanıcılar da bulunmaktadır. Bu kullanıcılara günümüzde
sıklıkla kullanıldığı gibi ‘trol’ denmektedir. Bunun yanında programla
yönetilen botlar ve fake/sahte hesaplar ile de sosyal medyada gündem olmak ya
da yorumlar yapmak mümkündür.
Twitter, facebook, google+ ve diğer
sosyal medya şirketleri, hem kullanıcıların, hem de yayıncıların işi
kolaylaştıran uygulamalar geliştirmektedir. İnternet sayfasındaki içeriği bir
tıkla paylaşma, kendi zaman akışını web sayfasında gösterme, Youtube yayınlarını
diğer sosyal medya hesaplarından paylaşabildiği gibi, Facebook, Twitter ve İnstagram
paylaşımlarını aynı anda gerçekleştirme mümkündür. Siyasal aktörler veya
STK’lar tarafından gerçekleştirilen eylemlerde, kamuoyunu yönlendirerek karar
sürecinde toplumsal baskı üretmek ve hatta doğrudan iktidarı etkileyerek kararı
belirlemek hedeflenmektedir. Sosyal medya ve yeni iletişim araçları bu aşamada
kendisini göstermektedir. Öncelikle eylemin planlanması ve duyurulmasında
sosyal medya iletişime aracılık etmektedir. Bu yolla eyleme katılım artırılmaya
ve henüz planlama aşamasından itibaren katılımı öngörülmeyen daha geniş bir
kitlenin eylemden haberdar edilmesi sağlanmaktadır. Eylem sırasında ajansların,
gazete ve televizyonların ilgi düzeyinden bağımsız olarak eylem, toplantı,
konuşma internetten Youtube, Facebook, Twitter aracılığıyla canlı olarak yayınlanabilmektedir.
Eylemciler, bu yolla fiziksel olarak katılmayanları da kuşatmaya yönelmektedir.
Sosyal medya, zamansal olarak eylem bittikten sonra da işlevini sürdürmektedir.
Eylemin video kayıtları ve resimleri ile konuşma metinleri web sayfalarında,
sosyal medya paylaşımlarıyla sürekliliği sağlanmakta ve eylem olup bittikten
sonra bile yeniden ağ dolaşımında tutulması mümkün olmaktadır. Eylem sonrasında
yeni medyanın bir işlevi daha vurgulanmalıdır. Katılımcıların ve internet
paylaşımları üzerine ulaşılan geniş kullanıcı kitlesinin yorum ve geri
bildirimleri sosyal medyadan derlenebilmektedir. Dijital ortamda eylemliliğin
bir boyutunu da maddi mekân yerine doğrudan sanal mekân eylemleri
oluşturmaktadır. Bu kapsamdaki eylemler, yasal çerçevede varlık kazanmış
örgütlerin yanı sıra terör örgütleri (IŞID, El Kaide), maceracılar (wikileaks)
ve hackerlar (redhack) tarafından da sıklıkla hayata geçirilmektedir. Sanal
ortam eylemliliği, bireylerin demokratik siyasal süreçte onayladıkları kanaat
yönünde forumlarda yorumlar, Facebook beğenileri veya Twitter paylaşımları ile
yeterli katılım gerçekleştirdikleri zannına kapılmalarına yol açabilmektedir.
Bu durumda, fiziksel olarak varlık göstermeleri gereken yerde bulunmayı ihmal
etmesi sonucu yaşanabilecektir. Ayrıca oluşumu sanal ortam eylemi olan bir web sayfasının
reklam veya sponsorluk dolayısıyla ticarileşmesi ve mecrasından ayrılması riski
de göz önünde tutulmalıdır.
Sosyal medya mecraları ve internet üzerinden girilen tüm sitelerin ortaklığı ile kişisel veri havuzu her gün daha çok gelişmekte oluşturulan algoritmalar ile birlikte uzun ya da kısa vadede kişilerin kararları etkilenebilmektedir. Bu algoritmayı kırmak elbette mümkündür ancak birçok seçmenin bu algoritmadan habersiz bu algoritma ışığında şekillendiği gerçeğini de unutmamak gerekmektedir.
Neler Yapılmalı?
- - İlk
olarak sosyal medyada yapılacak paylaşımlara partide yönetici konumunda bulunan
kişilerden üyelere kadar herkes dikkat etmelidir. Sosyal medyada paylaşım
yapılırken 2 temel unsur göz önünde bulundurulmalıdır.
1.
Bu
söyleyeceğim/yazacağım şey gerçekten önemli mi?
2.
Bu
söyleyeceğim şeyi gerçekten ben mi söylemeliyim?
- Ortak söylem oluşturulması açısından parti genel merkezinin ya da il başkanlığının yaptığı açıklamalar dikkate alınmalı ve bu açıklamalar ya tekrar edilmeli ya da bu açıklamaların tam zıttı söylemlerden kaçınılmalı.
- İnternet üzerinden ulaşılan kişilerle yüz yüze görüşmeler ayarlanmaya çalışılmalı, coğrafi ya da ekonomik açıdan bu mümkün değilse görüşebilecek kişilere yönlendirilmeli.
- Sosyal medya reklamları düzenli bir şekilde kullanılmalı.
- Sosyal medyada paylaşılan görseller düzenli olmalı, herkesin kendi görselini paylaşmasının yerine genel merkezin ya da il başkanlığının kullandığı profesyonel görselleri kullanmak daha büyük kitlelere ulaşmayı sağlayacaktır.
- İnternet üzerinden yapılan siyasal propagandalara verilen cevap niteliğindeki yorumlara kişileri kırmadan ve tartışma yolunu açmadan mutlaka cevap verilmeli, kötü niyetli yorumlar temizlenmelidir.
- Dijital gündem düzenli olarak takip edilmeli, siyasal söylemler geliştirilmelidir. Bu gündemin sıklıkla değiştiği gerçeği göz önüne alındığında burada takip etmek ve zamanında paylaşım yapmak önem arz etmektedir.
- Sosyal medya paylaşımları yapılırken sahte haberlerin gerçek haberlerden daha hızlı yayıldığı gerçeği unutulmamalı, haberlerin doğruluğu araştırılmalıdır.
- Geç ya da erken yapılan paylaşım yapılmamış demektir. Sosyal medyada görünür olmak için belirli saatlerde toplu bir şekilde paylaşım yapmak önem arz etmektedir.
- Propaganda da tekrar çok önemlidir. Bu yüzden söylemlerin değiştirilmemesi ve geliştirilen ortak söylemin kullanılması önem arz etmektedir.
- Bilinmeyen konularda yorum yapılmaması ve yapılan yorumlara genel geçer cevaplar verilmesi gerekmektedir. Bu noktada yine internet üzerinden konuyla ilgili ayrıntılı bilgiye erişildikten sonra da yorum yapılabilmesi mümkündür.
- Vatandaşların söylemleri dikkate alınmalı, mesajlara mutlaka cevap verilmeli ve ayrıntılı ya da yüz yüze görüşülmesi daha uygun olan konularda kişiler görüşmeye çağrılmalıdır. Bu görüşmelerin sosyal medyada olduğu gibi birebir olması önemlidir.
Yorumlar
Yorum Gönder